3 Mart 2018 Cumartesi
2 Mart 2018 Cuma
Pekin Ördeği yemek, öyle kolay mıııı?
Maalesef meşhur Pekin ördeğini istediğinizde yemek o kadar da kolay değil...
Pekin'deyseniz, hele bir de bayramsa, önce büyük bir bahçede 1,5 saat kadar sıraya girip, adınızın okunmasını bekliyorsunuz. Sonra içeri alınıp vitrinde önünüzden geçen ördeklerden birini seçiyor, sonra da devasa bir salondaki kocaman yuvarlak masalara kurulup bekliyorsunuz. Bu sırada bunca eziyete değsin bari derken meze tabağı kadar, şaka değil minnacık bir kasede ördeğiniz geliyor!
Siz şoku atlatamadan neyse ki başka yiyeceklerle de donatıyorlar masayı da, söylenmenize fırsat kalmıyor. Ama ne derler, az veren candan verirmiş... Öyle lezzetli ki, hepsine değiyor!
24 Şubat 2017 Cuma
KELIMELERIN KIFAYETI
(2008-2009)
Dünyanin öbür ucunda, "dil bilmez Gürcü" durumundayım.. Ingilizce bilmek herşeyi çözer sanırdık, çözmüyor.. Daha önce hiç yabanciyla karşılaşmamış halk, daha yüksek sesle konuşursa ya da Çince karakterlerle yazdıklarında anlayacağım sanıyor. Ticarette, çarşı pazarda nispeten kolay, vücut dilinin sınırlarını ögrendik, onda bile kendine güvenemeyip hiç anlaşmayi denemeden kaçanlar var...
İlk geldiğimde hiç konuşmadan şehri gezdirmişlerdi bana. O gün ne olduğunu bilmeden gördüğüm tapınaklar, soramadiğim yerlerden sonra alışkanlık edindim, bir yere gitmeden önce internette araştırıp çıkmayı. O dönem cep telefonları "akıllı" olmadığından her yerde araştırma şansım da yoktu. Böylece sabretmeyi ögrendim galiba.. Anlamadığım şeyi olduğu gibi kabul edip, hafızaya alarak, boşlukları sonra doldurmayı...
Derken artık bu ülkede bir yılı devirmiş biri olarak, iletişim konusunda da güvenim tavan yapmışken, bu defa tur ile Pekin' e gittik . Çin Seddi, Yasak Şehir (Son Imparator filminin de büyüsü ile) geziyoruz; arada bir bizim Türk kafile geç kalıp turdakilerin hışmına uğrasa da, turdaki diğer Çinlilerle aramız iyi. Ne de olsa derdimizi anlatacak kadar Çince öğrendik hepimiz. Öndeki ailenin de derin bakışlı, akıllı olduğu her halinden belli 8 yaşındaki kızları bizimle iletişimi çok büyük zevkle yapıyor. Neredeyse yol boyu konuştuk, bütün basit cümleleri tükettik. Konular derinleştikçe, kız bizden uzaklaştı. Annesinin yanında ağladığını fark ettiğimde çok korktum, neyi yanlış yapmış olabiliriz ki? Oysa ki o, bize anlatamadıkları için kendini suçlamıştı, annesine gidip neden anlatamıyorum diye hırsından ağlıyordu. İşte o an kelimelerin kifayetsiz kalması nedir, öğrendim..
(2008-2009)
Dünyanin öbür ucunda, "dil bilmez Gürcü" durumundayım.. Ingilizce bilmek herşeyi çözer sanırdık, çözmüyor.. Daha önce hiç yabanciyla karşılaşmamış halk, daha yüksek sesle konuşursa ya da Çince karakterlerle yazdıklarında anlayacağım sanıyor. Ticarette, çarşı pazarda nispeten kolay, vücut dilinin sınırlarını ögrendik, onda bile kendine güvenemeyip hiç anlaşmayi denemeden kaçanlar var...
İlk geldiğimde hiç konuşmadan şehri gezdirmişlerdi bana. O gün ne olduğunu bilmeden gördüğüm tapınaklar, soramadiğim yerlerden sonra alışkanlık edindim, bir yere gitmeden önce internette araştırıp çıkmayı. O dönem cep telefonları "akıllı" olmadığından her yerde araştırma şansım da yoktu. Böylece sabretmeyi ögrendim galiba.. Anlamadığım şeyi olduğu gibi kabul edip, hafızaya alarak, boşlukları sonra doldurmayı...
Derken artık bu ülkede bir yılı devirmiş biri olarak, iletişim konusunda da güvenim tavan yapmışken, bu defa tur ile Pekin' e gittik . Çin Seddi, Yasak Şehir (Son Imparator filminin de büyüsü ile) geziyoruz; arada bir bizim Türk kafile geç kalıp turdakilerin hışmına uğrasa da, turdaki diğer Çinlilerle aramız iyi. Ne de olsa derdimizi anlatacak kadar Çince öğrendik hepimiz. Öndeki ailenin de derin bakışlı, akıllı olduğu her halinden belli 8 yaşındaki kızları bizimle iletişimi çok büyük zevkle yapıyor. Neredeyse yol boyu konuştuk, bütün basit cümleleri tükettik. Konular derinleştikçe, kız bizden uzaklaştı. Annesinin yanında ağladığını fark ettiğimde çok korktum, neyi yanlış yapmış olabiliriz ki? Oysa ki o, bize anlatamadıkları için kendini suçlamıştı, annesine gidip neden anlatamıyorum diye hırsından ağlıyordu. İşte o an kelimelerin kifayetsiz kalması nedir, öğrendim..
2 Mayıs 2011 Pazartesi
Pazar yeri
Çin'de gündelik yaşam, pazar yerinden renkli görüntüler;
Bir ülkede bu kadar uzun kalmanın en güzel yanı, turist olarak gittiğinde göremeyeceğin detaylar olsa gerek.. İşte güneşli bir Pazar günü, bisikletimizi pazar yerine doğru kırıp bir gezinelim...
Bir ülkede bu kadar uzun kalmanın en güzel yanı, turist olarak gittiğinde göremeyeceğin detaylar olsa gerek.. İşte güneşli bir Pazar günü, bisikletimizi pazar yerine doğru kırıp bir gezinelim...
kışın paltolarımızın kolları masadan kirlenmesin diye takılan kolluklar... |
Bebekleri kışın soğuğundan korumak için yorganımsı tulumlar, not: evlerde soba ya da başka bir ısıtma kullanılmıyor... |
Tanıdık bir marka, küçük bir arka sokağın duvarında karşımıza çıkabilir... |
Şeker kamışları, satın alıyorsunuz, hemen oracıkta soyup doğrayıp veriyorlar, sulu sulu yiyorsunuz... |
30 Ocak 2011 Pazar
Cha guan -- çay müzesi...
Çay, Çin'in ipek ve porselenle beraber olmazsa olmaz bir diğer simgesi... Tüm dünyaya çayın yayılması Çin'den kaynak buluyor.
Çay kelimesinin kökeni, anavatanı Çin'e dayanır. Mandarin lehçesindeki ç'a ve Amoy lehçesindeki t'e çayın iki farklı söyleniş şeklidir. [1] Batı dünyasında çayın ismi iki formu da kullanır. Mandarin formu ilk defa 1559'de Portekizli tüccarlar tarafından kullanılmıştır. Bu tüccarlar sayesinde Mandarin lehçesindeki ç'a Rusça'ya (çai), Farsça'ya (ça), Arapça'ya (şay) ve dilimize girmiştir. Avrupa'da daha sonraları Hollandalı tüccarlar tarafından Amoy lehçesi yaygınlaştırılmıştır. Bu sayede çay Batı dillerinde Amoy lehçesindeki 't'e kelimesinden türeyip, İngilizce'ye (tea), Fransızca'ya (the), İspanyolca'ya (te), Almanca'ya (tee) yerleşmiştir.
Çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğu'na kadar dayanır. Efsaneye göre Çin’in ilk imparatorlarından Shen Yung , çay bitkisinin tesadüfen sıcak suya düşmesine şahit olur. İmparator, işte bu keşifle birlikte çayın büyüsüne kapılır ve yine efsaneye göre yedi yıl boyunca o bölgede kalarak sürekli çay içer. (kaynak: wikileaks http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87ay_(i%C3%A7ecek))
Hangzhou bölgesi de iklimi ile çay yetiştiriciliğine uygun bir bölge ve bu konuda tarihi önemi büyük. Çin'in en ilgi çekici etkinliklerinden biri olan "Çay Seromonisi"ni Changxing'imizdeki Lu Yu Cha Guan (Changxing Çay Müzesi'nde) izleme şansı bulduk. http://www.teamuseum.cn/
名称
「茶」字出於《爾雅‧釋木》:「檟,苦荼(即後來的「茶」字)也。」。茶的古称还有荼、诧、茗等。
由于中国各地方言对“茶”的发音不尽相同,中国向世界各国传播茶文化时的叫法也不同,大抵有两种。比较早从中国传入茶的国家语言依照汉语比较普遍的发音叫“cha”,如阿拉伯、土耳其、印度、俄罗斯及其附近的斯拉夫各国,以及比较早和阿拉伯接触的希腊和葡萄牙。俄语和印度语更叫“茶叶”(чай、chai);而后来由于荷兰人和西班牙人先后占据台湾,从闽南方言中知道茶叫“te”,所以后来了解茶的西欧国家将茶称为te,尤其是相距很近,互相之间完全可以用自己语言交谈没有问题的西班牙人和葡萄牙人,对茶的名称却完全不同。
Çay kelimesinin kökeni, anavatanı Çin'e dayanır. Mandarin lehçesindeki ç'a ve Amoy lehçesindeki t'e çayın iki farklı söyleniş şeklidir. [1] Batı dünyasında çayın ismi iki formu da kullanır. Mandarin formu ilk defa 1559'de Portekizli tüccarlar tarafından kullanılmıştır. Bu tüccarlar sayesinde Mandarin lehçesindeki ç'a Rusça'ya (çai), Farsça'ya (ça), Arapça'ya (şay) ve dilimize girmiştir. Avrupa'da daha sonraları Hollandalı tüccarlar tarafından Amoy lehçesi yaygınlaştırılmıştır. Bu sayede çay Batı dillerinde Amoy lehçesindeki 't'e kelimesinden türeyip, İngilizce'ye (tea), Fransızca'ya (the), İspanyolca'ya (te), Almanca'ya (tee) yerleşmiştir.
Çayın ilk yudumlanışı çok eskilere, M.Ö. 2737 yılına, Çin İmparatorluğu'na kadar dayanır. Efsaneye göre Çin’in ilk imparatorlarından Shen Yung , çay bitkisinin tesadüfen sıcak suya düşmesine şahit olur. İmparator, işte bu keşifle birlikte çayın büyüsüne kapılır ve yine efsaneye göre yedi yıl boyunca o bölgede kalarak sürekli çay içer. (kaynak: wikileaks http://tr.wikipedia.org/wiki/%C3%87ay_(i%C3%A7ecek))
Hangzhou bölgesi de iklimi ile çay yetiştiriciliğine uygun bir bölge ve bu konuda tarihi önemi büyük. Çin'in en ilgi çekici etkinliklerinden biri olan "Çay Seromonisi"ni Changxing'imizdeki Lu Yu Cha Guan (Changxing Çay Müzesi'nde) izleme şansı bulduk. http://www.teamuseum.cn/
名称
「茶」字出於《爾雅‧釋木》:「檟,苦荼(即後來的「茶」字)也。」。茶的古称还有荼、诧、茗等。
由于中国各地方言对“茶”的发音不尽相同,中国向世界各国传播茶文化时的叫法也不同,大抵有两种。比较早从中国传入茶的国家语言依照汉语比较普遍的发音叫“cha”,如阿拉伯、土耳其、印度、俄罗斯及其附近的斯拉夫各国,以及比较早和阿拉伯接触的希腊和葡萄牙。俄语和印度语更叫“茶叶”(чай、chai);而后来由于荷兰人和西班牙人先后占据台湾,从闽南方言中知道茶叫“te”,所以后来了解茶的西欧国家将茶称为te,尤其是相距很近,互相之间完全可以用自己语言交谈没有问题的西班牙人和葡萄牙人,对茶的名称却完全不同。
8 Ekim 2010 Cuma
28 Haziran 2010 Pazartesi
Al sana nakit para!!!!
Al sana nakit para!
Pekin'de, yemek yediği restoranda 200 bin yuan(yaklaşık 47 bin TL) getirilen bir işadamı hesabın bir kısmını ilginç bir şekilde ödedi. Kalan kısmı kredi kartıyla ödemek istedi, ancak mekân sahipleri kredi kartı kabul edemeyeceklerini, daha sonra ödeyebileceğini söyledi.
Kendini aşağılanmış hisseden işadamı, hemen çalışanlarıyla bağlantıya geçti ve mekânın kapısına sadece 10 dakika içinde, içlerinde 1’er yuanlık banknotlardan oluşan 200 bin yuan olan iki araba getirtti. Paraları restoranın orta yerine boşaltan işadamı, çalışanlar bütün parayı sayana dek de arkasına yaslanıp sakin sakin dergisini okuyarak bekledi. Çin medyası, iş adamının bu davranışını ‘görgüsüzlük’ olarak niteledi. Paraları saymak için uğraşan garsonların işadamından daha iyi bir eğitim görmüş olabileceği ancak ülkede, gelir seviyesinde büyük eşitsizlikler olduğu da yazıldı.
Çin’de kredi kartı kullanımı da çok yaygın değil. Hatta bu yüzden ülkeyi ziyaret eden pek çok turist zor anlar yaşıyor. (Radikal)
Pekin'de, yemek yediği restoranda 200 bin yuan(yaklaşık 47 bin TL) getirilen bir işadamı hesabın bir kısmını ilginç bir şekilde ödedi. Kalan kısmı kredi kartıyla ödemek istedi, ancak mekân sahipleri kredi kartı kabul edemeyeceklerini, daha sonra ödeyebileceğini söyledi.
Kendini aşağılanmış hisseden işadamı, hemen çalışanlarıyla bağlantıya geçti ve mekânın kapısına sadece 10 dakika içinde, içlerinde 1’er yuanlık banknotlardan oluşan 200 bin yuan olan iki araba getirtti. Paraları restoranın orta yerine boşaltan işadamı, çalışanlar bütün parayı sayana dek de arkasına yaslanıp sakin sakin dergisini okuyarak bekledi. Çin medyası, iş adamının bu davranışını ‘görgüsüzlük’ olarak niteledi. Paraları saymak için uğraşan garsonların işadamından daha iyi bir eğitim görmüş olabileceği ancak ülkede, gelir seviyesinde büyük eşitsizlikler olduğu da yazıldı.
Çin’de kredi kartı kullanımı da çok yaygın değil. Hatta bu yüzden ülkeyi ziyaret eden pek çok turist zor anlar yaşıyor. (Radikal)
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)